Susurluk Çetesi'nin Türkiye'nin yakın tarihindeki en büyük suç örgütlerinden biri olduğu bilinir. 1996 yılında Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında, polis memuru, mafya lideri ve milletvekilinin aynı araçta bulunmasıyla çetenin varlığı gün yüzüne çıkmıştı. Yıllar boyunca devam eden araştırmalar, çetenin devlet içindeki derin ilişkilerini ve yaptıkları illegal faaliyetleri ortaya çıkarmıştı. Ancak, son zamanlarda bir kağıt hurdacısının dükkanında bulunan 'gizli' damgalı belgelerin, Susurluk Çetesi'nin faaliyetleriyle ilgili yeni bilgilere ulaşılmasını sağladığı iddia ediliyor. Kağıt hurdacısının rastgele topladığı kağıt ve kartonların arasında bulunan bu belgelerin, çetenin suikast ve kaçakçılık faaliyetlerine dair önemli ipuçları içerdiği belirtiliyor. Belgelerin içeriği titizlikle incelendiğinde, çetenin devlet içindeki karanlık ilişkilerine dair de yeni bilgilerin ortaya çıkacağı düşünülüyor. 20 yıldan fazla bir süredir karanlıkta kalmış olan bu belgelerin ortaya çıkması, Türkiye'nin siyasi tarihine ve o dönemdeki olaylara dair yeni perspektifler sunabilir.