Pelin Ceviz
Distopik filmler, dünyanın içinde bulunduğu karanlık ve çarpık bağlam içinde devletlerin nasıl kontrol altına alındığını veya koşulların nasıl gibi insanlar üzerinde etkiler yarattığını göstermektedir. Çoğu zaman, bu filmler teknoloji ile birlikte insanlık ile ilgili büyük sorunları ele almaktadır. İşte halinize şükretmenizi sağlayacak 10 distopik film önerisi.
1. "12 Maymun" (Terry Gilliam, 1995) Başarılı oyuncu kadrosu ve distopik senaryosuyla "12 Maymun" dünyanın sonunun yaklaştığı bir gelecekte geçmektedir. John Cole (Bruce Willis), insanın yüzde 99'unun öldüğü bir dünyada, neden son hava filtresinin korunması gerektiğini görevlendirilir. Bu görevde, psikopat bir şekilde zihinsel rahatsızlık yaşayan Jeffrey (Brad Pitt) ile tanışır ve insanlığın yıkımını engellemeyi hedefler.
2. "Çılgın Max: Öfkeli Yollar" (George Miller, 2015) "Çılgın Max: Öfkeli Yollar", yarı-post-apokaliptik bir dünyada geçiyor. Yol savaşçısı Mad Max (Tom Hardy), su kaynaklarının kontrol edildiği bir dünyada, yine suya erişmek için savaşmaktadır. Bu savaşı, acımasız ve diktatöryal Immortan Joe (Hugh Keays-Byrne) liderliğindeki örgütüyle dayanışma içine girdiği Furiosa (Charlize Theron) ile birlikte sürdürür.
3. "Parıltı" (Stanley Kubrick, 1980) Dışarıdan bakan herkes için her şeyin mükemmel göründüğü, lüks bir otelde geçen "Parıltı", yine de huzursuz, distopik bir dünyayı başarılı bir şekilde tasvir etmektedir. Jack Torrence (Jack Nicholson), bu lüks otelde bir kış bekçisi olarak işe alınır. Ancak hızla çevresindeki kötüleşen şeylerin farkına varır. Özellikle, oteldeki geçmişin hayaletleriyle savaşmak, ailesini korumak ve zihnini muhafaza etmek arasında sıkışır.
4. "Açlık Oyunları" (Gary Ross, 2012) Suzanne Collins'in distopik romanından uyarlanan "Açlık Oyunları", toplumun zengin ve fakirler arasındaki uçurumu gösterir. Panem adında bir ülkede, yoksul bir okul çocuğu olan Katniss Everdeen (Jennifer Lawrence) tüm zengin topluluğa hayatta kalmak ve hayatını düzeltmek için amansız bir sınav olan Açlık Oyunlarına katılır.
5. "Zaman Çarkı" (Terry Gilliam, 1995) 5 Yetişkinlik arkadaşı, geçmişin kendi hayatlarına bir son vermesine izin veren vokallerde bir çok adamın çektiği korkunç bir oyunu sonlandırmaya çalışmak için bir araya gelir. Bu hayatta kalma mücadelesi, düşük teknolojili bir dünya düzeninde geçmektedir.
6. "V for Vendetta" (James McTeigue, 2006) "V for Vendetta", totaliter bir İngiltere'de, halkın hapsedildiği bir dünyayı gösteriyor. V (Hugo Weaving), zorba bir hükümeti yıkabilecek tek kişi. O özgürlük için savaşıp aynı zamanda hükümetin tahakkümünü sert bir şekilde engellemek için bişle menşe aldırt.
7. "Mısır'ın Oteli - The Grand Budapest Hotel" (Wes Anderson, 2014) "Mısır'ın Oteli", şık bir dünya tasarımı ve parlak bir renk paleti sunarak komik bir bakış açısıyla bir distopya örneği sunar. Büyük Bükreş'e yakın bir yerdeki Orta Avrupa'da geçmektedir. Dışarıdan bakıldığında, her şey tatlı süslemeler ile kaplıdır. Ancak, gerçekte dünya, Nazi işgali altındadır ve M. Gustave (Ralph Fiennes), bir otel personeli işe alınır. O da esasen bir distopik atmosferi bozmak için sorumludur.
8. "Başlat - Ready Player One" (Steven Spielberg, 2018) Gelecekteki dünya yokluğu, yoksulluk ve kaosla karşı karşıyadır. İnsanlar, her şeyin mümkün olduğu sanal bir dünya olan OASIS'e flörtlerini vermeye başlamışlardır. Başlatılan yarışma bir şirketin kurucusunun tarihi hazinesini kazanmaktır. Kazananlara ne olacaktır? Sizin olanı ya da OASIS'in kontrolünü alacaklar.
9. "Matrix" (Lana Wachowski, 1999) "Matrix", sıradan bir insanın ne kadar fazla şey başarabileceğini sınamayı amaçlayan distopik filmlerinin bir klasiği. Neo (Keanu Reeves), sıradan bir insanın hayatını yaşarken, başka bir dünya fark edilen büyük bir hikaye söylüyor. İnsanların yaliyle bir dünya farkında değilmiş gibi yaşamaları, aslında, aslında onları makineler tarafından yönetilen bir dünyada esir hale getiriyor.
10. "Yaşamın Kaynağı - The Fountain" (Darren Aronofsky, 2006) En umutsuzluklar arasındaki bir umut olan "Yaşamın Kaynağı - The Fountain", son derece distopik bir dünya tasvir eder. Tomas (Hugh Jackman), uzak bir gelecekle bağlantısı olan bir adamdır. Dünya bu aşamada neredeyse vefat etmiştir. Tomas, ölümsüzlüğün kaynağını bulan tek kişidir ve dünyayı hayata döndürmek için her şeyi atacak olan sanatçı Mayan'ı (Rachel Weisz) kurtarmaya çalışır.
Yukarıda bahsedilen yanlış bir deneme yoktur. Distopik bir dünya, yaşamımızın gerçek bir parçası olabilir, ama bu filmler bize umut vermekte ve öğretici yol gösterici olarak bizi yönlendirmektedir. Bu filmler bize mutlu ve umut dolu bir hayat için elimizden geleni yapmamız gerektiğini öğretmektedir. Hala var olması gereken şeylerin birçok ve farklı yollarını görmekteyiz, ama şimdilik bu filmler sayesinde bir umut ışığı gösterilebilir.
