Alevi Kimlikleriyle Yüzleşerek Toplumsal Ayrımcılığı Paylaşan İnsanlık Utancı

Aleviler, Türkiye’de Müslüman olan ancak Sünni inancından farklı bir din şekli olan Aleviliği benimseyen insanlardır. Alevilik, bir inanç ve yaşam tarzıdır. Ancak Aleviler, uzun yıllardır Türkiye’de toplum tarafından ayrımcılığa uğramaktadır. Bu ayrımcılık, zamanla Alevilerin haklarının gasp edilmesine ve toplumsal hayatın birçok alanında dışlanmalarına yol açmaktadır.

Aleviler, Türkiye’deki diğer dini ve etnik gruplar gibi, toplumda yaşadıkları ayrımcılık nedeniyle insanlıktan utandıran bir durumla karşı karşıyadır. Toplumun çoğunluğu olan Sünniler tarafından, farklı bir inanç ve yaşam tarzına sahip oldukları için hor görülmekte, dışlanmakta ve hatta saldırıya uğramaktadırlar. Bunun sonucunda Aleviler, eşit hakların, hukukun ve adaletin sağlanmadığı bir ülkede yaşamanın acısını çekmektedirler.

Alevilerin yaşadıkları ayrımcılık, onların eğitim ve iş hayatında önemli bir engel haline gelmiştir. Mesleklerinde başarılı olmak isteyen birçok Alevi, mezheplerinden dolayı ayrımcılıkla karşılaşmakta ve iş bulmakta zorlanmaktadır. Eğitimde de Aleviler, farklı bir inanca sahip oldukları için öğretmenler tarafından ayrımcılığa uğramaktadır. Özellikle köy okullarında, Alevi çocukların eğitim haklarına yönelik yapılan saldırılar, her zaman haberlerde yer almaktadır.

Aynı şekilde Alevilere yönelik yapılan cami ve minare inşaatları, Alevi toplumunun dinî ve kültürel haklarını ihlal etmektedir. Aleviler, kendi inanç merkezlerini inşa etmek istediklerinde ise, Sünni toplum tarafından engellenmektedirler. Böylelikle Alevilere din ve kültür özgürlüğü hakkı ihlal edilmektedir.

Aleviler ayrıca, Türkiye’deki siyasi sistemin de dışlanmış bir parçasıdır. Siyasi partiler tarafından Alevi toplumunun ihtiyaçlarına yönelik olarak yapılan çalışmalar yeterli değildir. Alevilere yönelik önemli siyasi adımlar atılmaması, toplumdaki ayrımcılık ve dışlanmanın bir başka yüzüdür.

Alevilerin, Türkiye’deki insan hakları ve demokrasi mücadelesinde önemli bir rol oynadığı unutulmamalıdır. Ancak, Alevi toplumunun haklarının korunması ve ayrımcılığa son verilmesi için ciddi adımlar atılması gerekmektedir. Bu adımlar, Alevilerin Türkiye’de eşit haklara sahip olması, Meclis’te ve siyasi karar verme mekanizmalarında temsil edilmeleri, ve din ve kültür özgürlüğü hakkı ile eşitliğinin güvence altına alınması şeklinde olmalıdır.

Sonuç olarak, Alevi toplumunun yaşadığı ayrımcılık, insanlık için utanç verici bir durumdur. Bu ayrımcılığın sonlandırılması ve Alevilerin haklarının korunması için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde, Türkiye’de eşit bir toplum ve adil bir demokrasi inşa edilebilecektir.

Henüz hiç yorum yapılmadı.

wave

Yorum Yap

wave

Çıkmak için ESC tuşuna basın.